İnternetin Bilinmeyenleri: Linkler Neden Mavidir ?
1969 Yılının Nisan ayında ilk defa internetin bugünkü halini alacak taslağının çalışmaları başlamıştı. O zamanlar henüz “internet” kavramı ortada yoktu ve internet “ARPAnet” olarak adlandırılan bambaşka bir proje olarak doğmuştu.
ARPAnet, Birleşmiş Milletler Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı’nda görev alan bilim adamlarının bilimsel araştırma kağıtlarını, dokümanlarını ve fikirlerini birbirine kolayca aktarabilmesi için planlanmıştı. Bugünkü internet dünyasının ilk ilkel modeli olan ARPAnet’in taslağı tam olarak aşağıdaki döküme benziyordu.
İnternetin internet olma adına ilk yolculuğu işte bu şekilde başlamıştı. İnternetsiz yaşamın nasıl olduğunu anılarımızdan hatırlasak da artık hiç birimiz internetsiz bir dünyayı hayal dahi edemiyoruz. ARPAnet’den sonra günler ayları ve aylar yılları kovaladı. Sonuç olarak internetin ilk kıvılcımı olan WWW (World Wide Web) doğdu. Onun da ilk ilkel görüntüsü tıpkı aşağıdaki görsel de olduğu gibiydi.
Peki, ne oldu da bugün bizi bir noktadan bir diğerine götüren linkler WWW’nin ilk modelinde olduğu gibi yeşil olmaktan vazgeçti ve mavi olarak karşımıza çıktı?
Linkler veya teknik adıyla Hyperlink’lerin mavi olması hakkında ileri sürülen birçok teori var. İlk internet tarayıcıları bu teorilerin en kuvvetlilerini oluşturuyor. Eğer ortayaş sınıfındaysanız veya benim gibi teknolojiye takıntılıysanız Microsoft Windows ile kullanılan ilkel tarayıcılardan biri olan Mosaic’i mutlaka hatırlıyorsunuzdur.
Bu tarayıcıda ve Windows’un birçok bölümünde arkaplan griydi. Yazılar siyahtı ve açık renkler siyah-beyaz renk şemasında pek göze yatkın durmuyordu. Bu durumda linkler ya kırmızı, ya mavi ya da yeşil olabilirdi. Teorilere göre Mosaic’ Şimdi işin kızıştığı noktaya geliyoruz.
Kırmızı ve yeşil, gözümüzde aynı hücreler tarafından algılanıyor. Aynı zaman renk körlüğü sorunu olan hastaların büyük bir parçası kırmızı ve yeşile karşı renk körlüğü sorunu yaşıyor. Linklerin mavi olması renk körleri dahil herkesin link parçalarını kolayca görebilmesi anlamına geliyor.
Joe Clarke’ın 2002 yılında yayımlanan “Building Accessible Websites / Ulaşılabilir Web Siteleri Tasarlamak” isimli kitabında söylediği gibi;
“Kırmızı ve yeşil renkleri, görüş noksanlığına en yatkın renklerken neredeyse hiç kimse mavi renkleri görmekte sorun yaşamıyor. Herkes maviyi dosdoğru gördüğü gibi maviyi diğer renklerden de kolayca ayırt edebilir.”
Bu alıntı Mark Zuckerberg’in de kırmızı-yeşil renk körü olduğu için Facebook’da mavi renk şemasını tercih etmesiyle açıklanabilir. Peki, sizce DARPAnet ile internetin temeline ilk kazmayı vuran insanlar bir masa etrafında oturup, oraletlerini yudumlarken aynı şekilde düşünerek linklerin mavi olmasına karar vermiş olabilir mi? Hiç sanmıyorum…
Tim Berners-Lee’nin WWW için düzenlenen bir konferansta verdiği yanıtlara göre, linklerin mavi olmasının belli bir nedeni yokmuş. Hatta kendisi eğer böyle bir seçim yapacak olsaydı yeşili seçeceğini söylüyor. Yeşil Tim Berners-Lee’ye göre renk körü olmayan insanlar tarafından daha kolay görülebiliyor ve insana huzur veriyor. Tim Berners-Lee de internetteki linklerin mavi olmasını ilk internet tarayıcılarının bu yolu seçmiş olmalarına bağlıyor.
Yalnız World Wide Web’in mucidi Tim Berners-Lee de dahil olmak üzere hiç kimse internet dünyasını çepeçevre saran linklerin neden mavi olduğunu veya mavi olmasına tam olarak kimin neden olduğunu bilmiyor.
Son olarak; Tıpkı bu içerik gibi internetin bilinmeyenlerini bir seri olarak WM Aracı Blog’da görmek ister miydiniz?
Kaynak: WMARACI